BENİM DE HAYATA DAİR SÖYLEMEK İSTEDİKLERİM VAR
Kendisi Olmalı İnsan Kendini Bilen!
Bir kütlesi olmalı insanın!
Özündeki niceliklerin ölçütünü ayarlayabilen değer yargıları…
Kendine saygısını muhafaza edecek sağlam ağlardan örülmüş kozası
olmalı… Aynadaki aksine bakarken saçındaki akları değil,
gözbebeklerindeki kişiliğini görebilmeli… Yarın yoktur diye bu günü
yaşarken, sizsiz yarınlarda, adının başına ya da sonuna eklenecek
sıfatlarla anılacağını hesap edebilmeli… Kendi zekâsına güvenmeli,
ama başkalarının da aklıselim olabileceğini idrak edebilmeli.
Fütursuzca yaşarken günübirlik; kitabında olmayan normların da farkında
olabilmeli. Yüzüne vurulmuyorsa kusurları, tükürülmüyorsa suratına,
buna değer görülmediği için olduğunu anlayabilmeli…
Bir hacmi olmalı insanın!
Boşlukları doldurabilen, “İyi ki var” dedirten… Dostlarını seçerken ve
dost seçilirken; adının onunla bir anılacağını bilmeli. Balçığın içinde
debelenen dostunu temize çıkartmak için; üzerine döktüğü ak
sütün/yoğurdun fayda etmeyeceğini, zamanla aynı balçığa
bulanacağını düşünebilmeli.
Bir çizgisi olmalı insanın!
Dümdüz ve gideceği yeri bilen azmi olmalı bir de… Eğri yolların sapa
ve engebeli olduğunu kestirebilmeli. İradesi ve direnci olmalı; doğru
bildiğinden ve he
http://www.ortanokta.com/on/groups/BENİM DE HAYATA DAİR SÖYLEMEK İSTEDİKLERİM VAR.aspx
Bazen insanları hafife almak için ````Çocuk gibisin,Çocuk gibi davranıyorsun```` denir ya. Bu hikayeden sonra çocuk gözüyle bakmanın basit olmadığını anlıyor insan.
Babası İspanya````nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi.
Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı.Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı... Çok üzülmüştü küçük kız...Babasına söyledi bunu,o da ````üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?````dedi.
Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü.bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu: ````Hmmm!Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı?
Küçük kız babasına eğilerek, sessizce: ````Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!.....````
AKLININ ARZU ETTİĞİ KADAR DEĞİL; GÖNLÜNÜN ALABİLDİĞİ KADAR SEVEBİLİRSİN!
